1. (a) (duygularını) tutmak, baskı/kontrol altında/kapalı tutmak.
    He kept all of his anger bottled up DEVAMINI OKU
    inside him: Bütün öfkesini içinde kapalı tuttu. (b) tıkanmak, sıkışıp kalmak.
    The traffic was bottled up in the tunnel: Trafik tünel içinde sıkışıp kaldı. GİZLE
duygularını içine atmak Fiil
teklife çelme takarak başarısızlığa uğratmak Fiil
bir teklife çelme takarak başarısızlığa uğratmak Fiil
enflasyonun etkilerini dizginlemek Fiil
 
 
Bize Ulaşın
Geri-bildirimde bulunun